11 Ekim 2012 Perşembe

ZAMANLA YARIŞAN ZAMANI YAŞAYAN KADIN


ZAMANLA YARIŞAN ZAMANI YAŞAYAN KADIN
Yılların eskitemediği bir isim olan Ayşegül Aldinç, seneler geçtikçe her defasında farklı alanlardaki başarılarıyla karşımıza çıkıyor. Daha çok sanat yaşamında adını müzik dalında duyuran Ayşegül Hanım, bunun yanı sıra farklı alanlarda da kendini ispatlayan başarılı bir sanatçı. Şarkıcılıkla başlayıp, oyunculuğa ve köşe yazarlığına kadar her alanda kendini kanıtlıyor.

Ayşegül Aldinç’in elini attığı her işte başarıyı, profesyonel olarak sürdürmesi ile birlikte göz alıcı güzelliği de gözlerden kaçmıyor. Günler, yıllar geçiyor, zaman su gibi akıyor ve Ayşegül Aldinç günler geçtikçe, zaman aktıkça daha da güzelleşiyor. Şimdilerde belli bir yaş sonrasında bir kadının, genç bir kız kadar çekici olabileceğinin tek canlı kanıtı diyebiliriz. Ayşegül Aldinç ile müzik, sinema, dizi ve yaşama dair her şeyi, ayrıca güzelliğinin sırlarını sizler için konuştuk.

KARARLARIM DOĞRULTUSUNDA YÖN BULDU TERCİHLERİM
Cemile Us: Uzun bir aradan sonra tekrar bizimlesiniz. Ekranlardan ayrı kaldığınız bu zaman aralığını nasıl değerlendirdiniz? Bu ayrılıkta en çok nelere özlem duydunuz?
Ayşegül Aldinç: Sevdiğiniz işi yapıyorsanız sevmeye devam ederken bir süre yapmama özgürlüğünüzü de kullanırsınız. O arada başka işlerim oldu. Yaptığım her işi profesyonel sorumlulukla ama gerçekten amatör ruhla yapanlardanım. Yıllarca şarkıcılığı oyunculukla, köşe yazarlığı ile birlikte yürütebildiğim için şanslıyım. Özleme duygusu bende seçilmemiş uzaklıklardan dolayı yeşerir. Yani herhangi bir zorunlu ayrılık söz konusu olmayınca bir özlem de gerçekleşmedi. Kararlarım doğrultusunda yön buldu tercihlerim.

C.U: Önünüze hem müzik hem de televizyon dünyasından birçok proje geliyordur. Bu projeleri neye göre değerlendiriyorsunuz? Yeni albüm ya da gelen projelerin hazırlıklarını nasıl yapıyor ve nasıl planlıyorsunuz?

A.A: Öncelikle iki projem var. Üzerinde çalışıyorum dizi fırsat verdikçe. Olgunlaştığında paylaşabileceğim projeler bunlar. Şu sıralar Pis Yedili dizisinde oynadığımdan ne yazık ki herhangi başka bir şeyin planlamasına giremiyorum. Dizi çekmenin koşulları ve zamanlaması hiç bir şeye benzemiyor. Çekimleri gerçekleştirdiğimiz okulda öğrenim devam ettiğinden ancak gün bitimlerinde çalışmamızın gerekliliği uyku saatlerimizi de etkiliyor, özel hayatlarımızın da sekteye uğramasına yol açıyor. Ama bütün bu zorluklarına rağmen işine gönlünü vermiş ve işini ciddiye alan sanatçılar her seçişin bir vazgeçiş olduğunu bilirler...

C.U: Pis Yedili dizi teklifini nasıl kabul ettiniz? Uzun bir aradan sonra Esma Sultan karakterini tercih etmenizin sebebi nedir?

A.A: Gani Müjde ile Kahpe Bizans’ta çalıştım ilk defa. Bana ilk kez bu teklifle geldiğinde (her zamanki gibi) reddettim. Bir daha düşün deyince ve ısrarını sürdürünce, tamam dedim. Bir anti kahramana can verecektim. Çatlak ve negatif bir tiplemeyi canlandırışımın geri dönüşlerinin çok iyi olduğunu fark etmemiz doğru yolda olduğumuzun göstergesi oldu. Gençlerin ve çocukların bu tiplemeyi sevmesi ise gerçekten ilginç. Dizi oyunculuğu hayatınızın önemli bir kısmını kaplıyor. Çalışma saatleri, oyuncuların farklı işler yapması halinde programlamalardaki koordinasyon zorlanmaları ve bütün bunların esas nedeni olan bölüm yetiştirme çabaları bazen sabahlara kadar çalışmamızı gerektiriyor. Esma Sultan karakteri ile bugüne kadar canlandırdığım rollerden çok daha farklı bir karakter çizmiş oldum. Komedi oynamak ve benimsenmek (üstelik bir anti kahraman karakteriyle) dram oynamaktan daha zor, bunu biliyoruz. Oynamaktan zevk aldığım bir karakter özetle.
HER SEÇİŞ BİR VAZGEÇİŞTİR.

C.U: Peki, tüm dallardaki başarılarınız ve profesyonelliğiniz bir yana müzik ve sinema için neler söyleyebilirsiniz?

A.A: Küçüklüğümden bu yana şarkıcı ve oyuncu olmak isteyen biri olarak serüvenimi sürdürüyor olmaktan memnunum. Sinema ya da dizi projelerinde bir ekip sizden azade hazırlığını yapar, siz oynamakla mükellefsinizdir. Müzikte ise iğneden ipliğe sizin tüm detaylarla ilgilenmeniz gerekir. Bu da iri yarı bir fark olarak karşınıza gelir. Dizi projelerinde eğer rolünüzü buluyorsanız bir şanstır. Sinema ise büsbütün şanstır. Zira oranlayacak olursak sinema filmleri dizilere göre daha az sayıda gerçekleştirilebiliyor.

C.U: Türkiye’de şarkıcılığın yanı sıra oyunculuğunuzla da çok önemli bir yer tutuyorsunuz. Yıllar içinde oyunculukla müzik arasındaki dengeyi nasıl planladınız? Sanat kariyerinizin planları ya da akışı sizce nasıl gelişti?

A.A: Şarkıcılıkla oyunculuğu aktif bir biçimde birlikte yürüttüğüm dönemler oldu. İçinde bulunduğumuz çağ hız çağı. Teknolojinin hayatımızın bu denli içinde olması hayatı hem kolaylaştırıyor hem de zaten kısıtlı olan vaktimizi bir biçimde çalıyor.  Diziler de bundan nasibini aldı tüketim fazla hızlı. Sesli çektiğimiz halde bir haftayı ucu ucuna yetiştiriyoruz diyebilirim. Müzikle ilgili sahne çalışmalarım devam ediyor. Yurt içi ve yurtdışında özel gecelerde sahneye çıkmaya devam ediyorum. Sahnenin duygusu bambaşka…
C.U: Günler, yıllar geçiyor; zaman su gibi akıyor ve siz günler geçtikçe, zaman aktıkça daha da güzelleşiyorsunuz, bunun sırrı nedir?

A.A: Teşekkür ederim. O demin sözünü ettiğim sorumluluk burada da işleyen bir durum. Sizi seven veya ilgi duyanlar sizin pek değişmenizi istemiyorlar doğal olarak. Siz de bunun için çabanızı ya gösteriyorsunuz ya da bırak dağınık kalsın ben kafama göre takılırım, diyorsunuz. Tercih tamamen sizin. Ben zor olanı seçtiğimin farkındayım. Düzenli yaşıyorum. Yeme içme kriterlerim belli. Spor, diziden arta kalan zamanlarda yorgun olmazsam yapabildiğim bir şey haline geldi ve buna içerlediğim oluyor açıkçası. Zira diziden önce çok daha verimliydim spor konusunda. İçki, sigara gibi zaaflarım yok. Yaşam kaliteme dikkat ediyorum. Bunun sosyal anlamda biraz bir şeylerden eksik kalma anlamını içerdiğini de söylemem gerek. Ama dedim ya her seçiş bir vazgeçiştir...

C.U: Hatay’la ilgili fikrinizi, düşünce ve duyumlarınızı öğrenebilir miyiz? Ayrıca Hatay deyince aklınıza ilk olarak ne geliyor? Daha önce ilimize turneye gelmiş miydiniz?
A.A: Hatay’la ilgili çok güzel şeyler duyuyorum. Hatay’da farklı etnik kökenli insanların bir arada yaşadığını biliyorum. Ve Hatay mutfağının namı dilden dile dolaşıyor. Yemeklerinizi tatmak için sabırsızlanıyorum. Ve en yakın zamanda Hatay’ ı ziyaret etmek istiyorum. Umarım kısa zamanda gerçekleşir bu dileğim. Tüm Hatay’a sevgiler
Tüm güzelliği ve sanat dünyasındaki başarılarıyla ekranlarda her daim görmek ve sesini duymak istediğimiz Ayşegül Aldinç'in, sanat dünyasına katkılarının devam etmesini bekliyoruz. Ayrıca adının projelerde duyulmasından mutluluk duyduğumuz ve daha nice projelere imza atacağını umduğumuz sanatçımıza başarılarının devamını dileriz...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder