ZAMANLA
YARIŞAN ZAMANI YAŞAYAN KADIN
Yılların eskitemediği bir isim olan Ayşegül Aldinç, seneler geçtikçe her defasında farklı alanlardaki başarılarıyla karşımıza çıkıyor. Daha çok sanat yaşamında adını müzik dalında duyuran Ayşegül Hanım, bunun yanı sıra farklı alanlarda da kendini ispatlayan başarılı bir sanatçı. Şarkıcılıkla başlayıp, oyunculuğa ve köşe yazarlığına kadar her alanda kendini kanıtlıyor.
Yılların eskitemediği bir isim olan Ayşegül Aldinç, seneler geçtikçe her defasında farklı alanlardaki başarılarıyla karşımıza çıkıyor. Daha çok sanat yaşamında adını müzik dalında duyuran Ayşegül Hanım, bunun yanı sıra farklı alanlarda da kendini ispatlayan başarılı bir sanatçı. Şarkıcılıkla başlayıp, oyunculuğa ve köşe yazarlığına kadar her alanda kendini kanıtlıyor.
Ayşegül Aldinç’in elini attığı her işte
başarıyı, profesyonel olarak sürdürmesi ile birlikte göz alıcı güzelliği de
gözlerden kaçmıyor. Günler, yıllar geçiyor, zaman su gibi akıyor ve Ayşegül
Aldinç günler geçtikçe, zaman aktıkça daha da güzelleşiyor. Şimdilerde belli
bir yaş sonrasında bir kadının, genç bir kız kadar çekici olabileceğinin tek canlı
kanıtı diyebiliriz. Ayşegül Aldinç ile müzik, sinema, dizi ve yaşama dair her
şeyi, ayrıca güzelliğinin sırlarını sizler için konuştuk.
KARARLARIM
DOĞRULTUSUNDA YÖN BULDU TERCİHLERİM
Cemile Us: Uzun bir aradan sonra tekrar
bizimlesiniz. Ekranlardan ayrı kaldığınız bu zaman aralığını nasıl
değerlendirdiniz? Bu ayrılıkta en çok nelere özlem duydunuz?
Ayşegül Aldinç: Sevdiğiniz işi
yapıyorsanız sevmeye devam ederken bir süre yapmama özgürlüğünüzü de
kullanırsınız. O arada başka işlerim oldu. Yaptığım her işi profesyonel
sorumlulukla ama gerçekten amatör ruhla yapanlardanım. Yıllarca şarkıcılığı
oyunculukla, köşe yazarlığı ile birlikte yürütebildiğim için şanslıyım. Özleme
duygusu bende seçilmemiş uzaklıklardan dolayı yeşerir. Yani herhangi bir
zorunlu ayrılık söz konusu olmayınca bir özlem de gerçekleşmedi. Kararlarım
doğrultusunda yön buldu tercihlerim.
C.U: Önünüze hem müzik hem de televizyon
dünyasından birçok proje geliyordur. Bu projeleri neye göre
değerlendiriyorsunuz? Yeni albüm ya da gelen projelerin hazırlıklarını nasıl
yapıyor ve nasıl planlıyorsunuz?
A.A: Öncelikle iki projem var. Üzerinde
çalışıyorum dizi fırsat verdikçe. Olgunlaştığında paylaşabileceğim projeler bunlar. Şu sıralar Pis Yedili dizisinde oynadığımdan ne yazık ki
herhangi başka bir şeyin planlamasına giremiyorum. Dizi çekmenin koşulları ve
zamanlaması hiç bir şeye benzemiyor. Çekimleri gerçekleştirdiğimiz okulda
öğrenim devam ettiğinden ancak gün bitimlerinde çalışmamızın gerekliliği uyku
saatlerimizi de etkiliyor, özel hayatlarımızın da sekteye uğramasına yol
açıyor. Ama bütün bu zorluklarına rağmen işine gönlünü vermiş ve işini ciddiye
alan sanatçılar her seçişin bir vazgeçiş olduğunu bilirler...
C.U: Pis Yedili dizi teklifini nasıl
kabul ettiniz? Uzun bir aradan sonra Esma
Sultan karakterini tercih etmenizin sebebi nedir?
A.A: Gani Müjde ile Kahpe
Bizans’ta çalıştım ilk defa. Bana ilk kez bu teklifle geldiğinde (her zamanki
gibi) reddettim. Bir daha düşün deyince ve ısrarını sürdürünce, tamam dedim.
Bir anti kahramana can verecektim. Çatlak ve negatif bir tiplemeyi
canlandırışımın geri dönüşlerinin çok iyi olduğunu fark etmemiz doğru yolda
olduğumuzun göstergesi oldu. Gençlerin ve çocukların bu tiplemeyi sevmesi ise
gerçekten ilginç. Dizi oyunculuğu hayatınızın önemli bir
kısmını kaplıyor. Çalışma saatleri, oyuncuların farklı işler yapması halinde
programlamalardaki koordinasyon zorlanmaları ve bütün bunların esas nedeni olan
bölüm yetiştirme çabaları bazen sabahlara kadar çalışmamızı gerektiriyor. Esma
Sultan karakteri ile bugüne kadar canlandırdığım rollerden çok daha farklı bir
karakter çizmiş oldum. Komedi oynamak ve benimsenmek (üstelik bir anti kahraman
karakteriyle) dram oynamaktan daha zor, bunu biliyoruz. Oynamaktan zevk aldığım
bir karakter özetle.
HER
SEÇİŞ BİR VAZGEÇİŞTİR.
C.U: Peki, tüm dallardaki başarılarınız
ve profesyonelliğiniz bir yana müzik ve sinema için neler söyleyebilirsiniz?
A.A: Küçüklüğümden bu yana şarkıcı ve
oyuncu olmak isteyen biri olarak serüvenimi sürdürüyor olmaktan memnunum.
Sinema ya da dizi projelerinde bir ekip sizden azade hazırlığını yapar, siz
oynamakla mükellefsinizdir. Müzikte ise iğneden ipliğe sizin tüm detaylarla ilgilenmeniz
gerekir. Bu da iri yarı bir fark olarak karşınıza gelir. Dizi projelerinde eğer
rolünüzü buluyorsanız bir şanstır. Sinema ise büsbütün şanstır. Zira oranlayacak
olursak sinema filmleri dizilere göre daha az sayıda gerçekleştirilebiliyor.
C.U: Türkiye’de şarkıcılığın yanı sıra oyunculuğunuzla da çok
önemli bir yer tutuyorsunuz. Yıllar içinde oyunculukla müzik arasındaki dengeyi
nasıl planladınız? Sanat kariyerinizin planları ya da akışı sizce nasıl
gelişti?
A.A: Şarkıcılıkla
oyunculuğu aktif bir biçimde birlikte yürüttüğüm dönemler oldu. İçinde
bulunduğumuz çağ hız çağı. Teknolojinin hayatımızın bu denli içinde olması
hayatı hem kolaylaştırıyor hem de zaten kısıtlı olan vaktimizi bir biçimde
çalıyor. Diziler de bundan nasibini aldı
tüketim fazla hızlı. Sesli çektiğimiz halde bir haftayı ucu ucuna
yetiştiriyoruz diyebilirim. Müzikle ilgili sahne çalışmalarım devam ediyor.
Yurt içi ve yurtdışında özel gecelerde sahneye çıkmaya devam ediyorum. Sahnenin
duygusu bambaşka…
C.U: Günler, yıllar geçiyor; zaman su
gibi akıyor ve siz günler geçtikçe, zaman aktıkça daha da güzelleşiyorsunuz,
bunun sırrı nedir?
A.A: Teşekkür ederim. O demin sözünü
ettiğim sorumluluk burada da işleyen bir durum. Sizi seven veya ilgi duyanlar
sizin pek değişmenizi istemiyorlar doğal olarak. Siz de bunun için çabanızı ya
gösteriyorsunuz ya da bırak dağınık kalsın ben kafama göre takılırım,
diyorsunuz. Tercih tamamen sizin. Ben zor olanı seçtiğimin farkındayım. Düzenli yaşıyorum. Yeme içme kriterlerim
belli. Spor, diziden arta kalan zamanlarda yorgun olmazsam yapabildiğim bir şey
haline geldi ve buna içerlediğim oluyor açıkçası. Zira diziden önce çok daha
verimliydim spor konusunda. İçki, sigara gibi zaaflarım yok. Yaşam kaliteme
dikkat ediyorum. Bunun sosyal anlamda biraz bir şeylerden eksik kalma anlamını
içerdiğini de söylemem gerek. Ama dedim ya her seçiş bir vazgeçiştir...
C.U: Hatay’la ilgili fikrinizi, düşünce ve
duyumlarınızı öğrenebilir miyiz? Ayrıca Hatay deyince aklınıza ilk olarak ne
geliyor? Daha önce ilimize turneye gelmiş miydiniz?
A.A: Hatay’la ilgili çok güzel şeyler duyuyorum. Hatay’da
farklı etnik kökenli insanların bir arada yaşadığını biliyorum. Ve Hatay
mutfağının namı dilden dile dolaşıyor. Yemeklerinizi tatmak için
sabırsızlanıyorum. Ve en yakın zamanda Hatay’ ı ziyaret etmek istiyorum. Umarım
kısa zamanda gerçekleşir bu dileğim. Tüm Hatay’a sevgiler…
Tüm güzelliği ve
sanat dünyasındaki başarılarıyla ekranlarda her daim görmek ve sesini
duymak istediğimiz Ayşegül Aldinç'in, sanat dünyasına katkılarının
devam etmesini bekliyoruz. Ayrıca adının projelerde duyulmasından mutluluk
duyduğumuz ve daha nice projelere imza atacağını umduğumuz sanatçımıza
başarılarının devamını dileriz...
.jpg)
.jpg)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder