İŞTAHLI GEZGİNLER SONRADAN GURMELER
Türk, Arap, Akdeniz ve
Fransız esintileri tarihi zenginliğin dışında bir de benzersiz mutfak
kazandırmıştır ilimize. Farklı damak tatlarının harmanlandığı, zamanla tüm
ülkeye yayılan yemeklerin ve tatlıların lezzeti de bambaşka şehrimizde. Karın
doyurmaktan çok, yemek için yaşayan gurmelerin adresi de bu zengin mutfak
oluyor haliyle. İşte bu durum, amaçları
Türkiye'nin lezzet haritasını çıkartmak olan ''Sonradan Gurmeler''i de harekete
geçirdi. Gelin, kendilerini “lezzet avcıları” olarak tanımlayan ''Sonradan
Gurmeler'' nedir, ne değildir birlikte öğrenelim.
KİM BU SONRADAN GURMELER?
Onlar, her gün üç
öğün yemek yiyen ve yemekler konusunda tadına bakılması dışında bilgisi olmayan
bir grup insan.J Onun için
kendilerine Sonradan Gurmeler diyorlar.
İnsan kendine şu soruyu sormadan edemiyor: Acaba sonradan “Sonradan Gurme”
olabilir miyim? Evet olabilirsiniz. Kendileri gibi grubun bir araya gelme hikayesi
de çok ilginç. Peki, nereden çıkmış bu Sonradan Gurmeler? ODTÜ Endüstri
Mühendisliğinde aynı sınıfta okuyan üç kafadar arkadaşın, okuldan ayrılıp
farklı şehirlerde yaşadıktan sonra yollarının yeniden kesişmesi ile başlıyor.
Kendi aralarında hafta sonlarını keyifli bir şekilde değerlendirmek adına bir araya
gelen grup genellikle yemek yiyerek vakit geçiriyorlar. 2010 yılında da sürekli
gerçekleştirdikleri bu buluşmaları alışkanlık haline getirip başka dostlarıyla
da paylaşarak grubu kuruyorlar. Sonradan Gurmeler projesi, ekibin 10 Ocak 2010
günü yemek yemek için gittikleri bir pidecide başlamış. Türkiye’deki lezzet
zenginliklerini gün yüzüne çıkarmayı, “çok gidilen ama az bilinen” mekanları
yazılarıyla, fotoğraflarıyla, videolarıyla oluşturdukları
www.sonradangurmeler.org internet sitesi
üzerinden yeme içme zevkini farklı bir boyuta taşıyarak anlatıyorlar. Yaş
ortalamaları 30 ile 35 arası, genç ve dinamik bir istişare kurulu var Sonradan
Gurmelerin. Yaklaşık
% 40’ı kadınlardan oluşan topluluk; doktor,
işletmeci, akademisyen, eczacı, endüstri mühendisi,
bankacı gibi birçok meslek dalındaki kişileri aynı amaç doğrultusunda bir araya
getirebilmiş. Onlar, gastronomi bilgileri biraz zayıf ama mizah anlayışı
yerinde gurmeler. İstedikleri sadece sahip
oldukları bu amatör ruhu olabildiğince korumak.
BÖYLE
OLUR GURMENİN SONRADAN GÖRMESİ
Kendi deyimleriyle “Türkiye’nin en
lezzetli grubu” olan Sonradan Gurmeler, hiçbir lokantaya ve yemeğe burun
kıvırmadan gittikleri her yerde hoş sohbetleriyle uzun sofralar kurup kahkahalarıyla
şenlendiriyorlar mekanlar. Bu kalabalığı gören ve kahkaha seslerini duyan gruba
katıldığı için gitgide kalabalıklaşıyorlar. Sonradan
Gurmeler, düzenli olarak her iki haftada bir, önceden seçilmiş bir mekanda buluşuyor.
Gittikleri mekanların küçüklüğünün de etkisiyle ortalama 30 kişi katılıyor.
Gidilen mekanların özelliği ise genellikle az bilinen ama çok gidilen, kendi çapında bu toprakların, bu coğrafyanın
ve Anadolu’nun farklı kültürlerine ait lezzetleri ve müdavimleri olan yerler olmaları.
Esnaf lokantaları ise bu noktada öncelikli tercihleri arasında. Herkes kendi
hesabını ödüyor, zaten üst sınır kişi başı 30 TL. Amaç da bu fiyata lezzetli
yemek yemek. Fiyat sınırlı olunca mekanlar da onlara özel, tadımlık bir menü hazırlıyor.
Gittikleri mekanların girişlerine logolarının bulunduğu bir çıkarma
yapıştırıyorlar. Yani gittikleri her yerde kendilerinden bir iz bırakıyorlar.
SONRADAN
GURMELER MEKANLARI DEĞERLENDİRMELİLER
Gittikleri mekanlarda
yemek yedikten sonra katılımcılara bir değerlendirme formu dağıtılıyor. Formda
bulunan kriterler; lezzet, sunum, servis, hijyen, konum, kapasite ve fiyat
şeklinde. Böylece masada katılımcılardan ortak ve eşit bir değerlendirme çıkmış
oluyor. Katılımcılar formda bulunan kriterleri 10 üzerinden değerlendirerek not
veriyor. Daha sonra bu istatistikler sitedeki “Sonradan
Gurmeler Endeksi”ne konulup paylaşılıyor. Ardından o haftaki etkinlikte gurme
başı görevini üslenmiş kişi tarafından yazı yazılıyor. Bugüne kadar 180’den
fazla mekanı keşfetmiş ve takipçileriyle paylaşmış Sonradan Gurmeler. Ziyaret
ettikleri mekanlar arasında genel bir sıralama yapıyorlar. Sıralamada ilk beşe
girenler arasında şehir dışında bulunan Hatay mutfağına ait Hatay Has Kral
Sofrası, Antiochia gibi mekanlar da gözümüzden kaçmıyor. Lezzet keşiflerinin
içinde Hatay mutfağının da olması ilgimizi çekiyor ve Sonradan Gurmeler’in
kurucu üyelerinden Varlık Sezgin, Orhanlı Sanlı ve Sonradan Gurmeler grubunun
Hataylı üyesi Ceylan Altan ile küçük bir söyleşi gerçekleştiriyoruz.
Cemile
US: Sizce herkes gurme olabilir mi?
Varlık
SEZGİN: Keşfetme
ruhu ile her lezzeti insanlarla paylaşmayı seven herkes lezzet kâşifi olabilir.
Gurme olmanın en temel unsuru kâşif ruhlu olmaktır. Yeniliğe açık, yeni
lezzetlere hazır olmak demektir. Ciddi emek isteyen, araştırmacı ruhu olan bir
kişiliğe sahip olmak demektir. Yani gurmelik biraz zor iştir…
Cemile
US: Sizce Hatay yemeklerini diğer yörelerin yemeklerinden ayıran özelliği ya da
farkı nedir?
Ceylan
ALTAN: Türk, Arap ve Fransız mutfağının birlikte harmanlanmış yapısından
kaynaklanıyor. Hatay'ın kozmopolit yapısı ve farklı kültürlere ev
sahipliği yapmış olması bir nevi yemeklere de yansımış aslında. Genel
olarak düşündüğümüzde Hatay mutfağının Türk damak tadına çok uygun bir
yapısı olmasından ötürü herkes tarafından biraz fazla beğeniliyor.
Cemile US:
Sonradan Gurmeler grubunun kalıcılığı için neler planlıyorsunuz?
Orhan SANLI: Sonradan Gurmeler için
tecrübelerimizi kitaplaştırmak ve kâşif ruhlu kitleye rehber olmasını sağlamak
amacıyla bir el kitabı hazırlamak istiyoruz. Bununla birlikte görsel basında da
yer etmek amacıyla, TV programları hazırlıklarımız devam ediyor. Amacımız, TV
izleyen kitleye de bir nebze olsun görsel bilgilendirmeler sunarak; yemek,
kültür ve tarih turunda birlikte olmak. Birçok projemiz var bunlar gibi.
Cemile
US: Bildiğiniz gibi Hatay’ın “Dünya Gastronomi
Şehri” olmak için UNESCO’ya yaptığı
başvuruda adaylığı kabul edildi. Bu konuyla ilgili bize neler söylemek
istersiniz?
Ceylan
ALTAN: Öncelikle bu durumun sadece Hatay için değil tüm
Türkiye için gurur verici bir olay olduğunu söylemeliyim. Yemeğin çok
evrensel bir konu olduğunu da göz önüne alırsak 600 çeşit yemeğin yer aldığı bu
mutfağın tüm Dünya'ya tanıtılması için çok güzel bir fırsat olduğunu
düşünüyorum. Şehrin kalkınmasına, gelişmesine ve uluslararası anlamda
tanınırlığına da ayrıca büyük ölçüde fayda sağlayacaktır. Hatay mutfağı dünya
mutfaklarında layık olduğu yere mutlaka gelecektir.
Cemile US: Bir marka olma yolunda ilerleyen “Sonradan Gurmeler”in
bundan sonraki hedefleri neler?
Varlık SEZGİN: İstanbul, Ankara ve
İzmir’de şehir merkezlerinde yapılan keşiflerimizi bir tura dönüştürüp,
Anadolu’nun kıyıda köşede kalmış lezzetlerini yerinde tatmayı hedefliyoruz. Yaptığımız
değerlendirmeler sonunda, lokantaları yönlendirmek, belirttiğimiz kriterler
bazında gelişmelerine destek olmak istiyoruz. Sonunda bu toprakların
zenginliklerini en iyi şekilde belgelemek ve anlatmak en önemli hedefimiz.
Cemile
US: Türkiye’de en başarılı bulduğunuz gurme kim?
Orhan SANLI: Türkiye’de başarılı
bulduğum, gurmeliği lezzetli bir meslek olarak görüp yaşayan ve bizler için bir
kanaat önderi olan Vedat Milor.
BEN DE “SONRADAN GURME” OLMAK İSTİYORUM
Ben de Sonradan Gurme
olmak istiyorum, diyorsanız yapmanız gereken bir işlem çok kolay. Sonradan
Gurmeler internet sitesinde bulunan “Daha önce hiç yemek yediniz mi?” sorusuyla
başlayan 15 soruluk bir formu doldurmak yeterli. Ayrıca Twitter : www.twitter.com/S_Gurmeler ve Facebook :
www.facebook.com/groups/sonradangurmeler/ adreslerinden de iletişime geçip Sonradan
Gurmeler grubunun çalışmalarını takip edebilirsiniz. Bu internet siteleri aracılığıyla buluşmalardan haberdar ediliyorsunuz.
Ondan sonra grupla kaynaşmak da size kalmış. Aslına bakarsanız Sonradan
Gurmeler, zevkle yemek yemenin ötesinde;
işten güçten başını kaldıramayan, koşturmaca içerisinde ailesine bile zaman
ayıramayan ama birlikte yaşamanın zevkini çıkarıp sosyalleşme ve hayatı yaşama
adına büyük bir olanak sağlıyor.
Son yılların en büyük trendleri lezzet
avcılığı ve globalleşen dünyayı her anlamda keşfetme… İşte Sonradan Gurmeler,
Anadolu’da yaşamış milletlerin mutfak zenginliklerinin günümüze kadar gelmiş ve
hali hazırda sofralarımızı süsleyen lezzetlerini ulusal olarak tanıtımını
yapmak ve bilinirliğini ortaya koymak adına mücadele veriyor. “Mutfağımızı ne
kadar biliyoruz?” sorusunun tam anlamı ile cevaplanması adına yola çıkan Sonradan
Gurmeler, bir lezzet hareketi aslında. Bizler bu coğrafyada yaşayan onlarca kültürün
günümüze kadar gelen lezzetlerini sahiplenmek adına biraz eksiğiz. Bu değerler
bizim! Bizler bunları korunmalı ve paylaşılmalıyız. Birçok mutfağa örnek teşkil
etmesi dileğiyle…
.jpg)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder